Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

24 Haziran 2013 Pazartesi

Kaldığım Yerden..





Son yazımın üstünden yaklaşık iki ay geçmiş..Çok sayılmasa da bana asırlar geçmiş gibi geliyor..Yazmaya alışınca sonra ara verince hiç iyi hissetmiyorum.. Bakalım iki ayda neler olmuş hayatımda..

Mayısta iş güvenliği sınavım için Ankara'ya gittim, ailemi gördüm.. Koşturmacalı geçen yoğun üç günün sonunda tekrar İstanbul'a döndüm.. Ev arkadaşlarımla iyi giden herşey zamanla aşındı ve tam anlamıyla zaman aşımına uğradı..Özetle tekrar pılımı prtımı toplayıp ablamın evine döndüm.. Bi yaştan sonra insanları idare etmek, onlarla anlaşmak ne zormuş.. Allah herşeyden önce temiz bir kalp vermeli insana.. İnsanların bencilliği, kıskançlığı, kibri beni inanılmaz öfkelendiriyor.. Her zaman mütevazi insanı severim fakat bu tek taraflı oldu mu bunu ancak peygamber sabrı paklar yani diyeceğim o ki kötülüğe kötülükle karşılık vermek hepimizin içinde vardır ve ben de kötü olamasam da kırıcı olabiliyorum epey yok hatta kötü de olabiliyorum azımsamayayım kendimi ki ben de insanoğuyum, çiğ süt emmişim :) Neyse dostlar velhasılı sınavı da kazanamadım, ağustosa kaldım.. Sürekli iş öğrenme telaşım, biyerlere yetişebilme, kendimi geliştirip, ilerleyebilme telaşım beni yıprattı biraz bunun yanında iş yerindeki dedikodularla, insanların ağzına kendimi bazı konularda sakız etmem de cabası oldu.. Üç haziran doğum günümde oruç tuttum, arkadaşlar pasta siparişini iptal etmek zorunda kaldılar.. İyi yaptım, oh olsun... Arkamdan konuşup pasta almanın ne anlamı var ki.. Sonra olanları unutup, çabuk affetme gibi bir özelliğim var..İyi mi kötü mü bilmem ama bu yönümün dengesizliği beni mahvetti yıllarca..Çünkü sevdim mi tam seviyorum sildim mi bi kalemde sildim zannediyorum ama yok silemiyorum,yüzüme gülenin,yüzümü görmediği yerde içindeki pisliklerle başbaşa kalıp beni yerden yere vurabileceğini unutuyorum.. Sonra ben de aynı şeyi yapıp biriktirip güvenimi kaybediyorum, yapmacık tavırlarla herkesin birbirini idare ettiği dünyaya karışıyorum.. Yaa işte böyle de basitim.. Ben bir hiçim aslında.. Valla kimseleri bilemem de ben koca bi yalanım arkadaş.. Milyonlarca insanın yaşadığı şu dünyada ne dünyam ne ahiretim, ne maddem ne manam dolu hatta bomboş, kırık dökük, saçma sapan.. Hiçlik.. Nasreddin hocanın fıkrasının son cümlesi var ya işte o cümle benim hayatımın özeti.. Bunu ne kendini aşağılamak olarak görün ne depresyon ne de bir vazgeçiş.. Kendini olduğu gibi görebilen ender insanlardanım belki..Burada bile 'ender' kelimesini kullanıp kendini bir anlamda diğer insanlardan ayıracak kadar da kendini beğenmiş olduğumu görün bilhassa.. Daha ne diyeyim ki arkadaşlar.. Sözün bittiği yer ancak mezarlıklardır.. Çünkü ancak ölüler susar, ne övünebilirler, ne yerinebilirler..İnsan olabilmek için, adam olabilmek için ;


ölmeden önce ölmek , defalarca ölmek gerekmiş vesselam..

Hiç yorum yok: