Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Mart 2013 Cumartesi

Taşınıyorum dostlar..

Yeni evime taşınıyorum dostlar. İstanbul'dayım bir yıl aradan sonra tam da İstanbul ile olan bağımın bitmiş olduğunu düşündüğüm sırada bir işe başladım yine gönlümün tahtındaki şehirde.. Kpss'ye hazırlanmakla birlikte şimdilik bu işte tecrübe ve para kazanma durumumu sürdüreceğim Allah izin verirse.. İşime yakın bir eve ihtiyacım vardı ve bir kaç haftadır süren uğraşlar ve Rabb'imin lütfu ile Bakırköy'de güzel bir eve taşınıyorum yarın inşallah! Evde altı kız arkadaş yaşayacağız, umuyorum ki saygı içinde sürdürebiliriz.. Çalışmam gereken sınavlar ve mesleki hayatım için geliştirmem gereken bu yüzden yine çalışmam gereken konular var. Yani  yine yoğun günler kapıda.. Ne kadar yoğun olursa o kadar mutlu olcam sanırım çünkü ben boş oturdukça mutsuzlaşan bir yapıya sahibim, enerjimi doğru  yerlere kanalize ettikçe mutlu oluyorum.. İnişli çıkışlı ruh halimi sadece yoğun çalışmalarla sakinleştirebiliyorum sanırım.. Son günlerdeki saçma sapan hallerim bitiyor geçiyor inşallah. Artık büyümek istiyorum, saf salak hallerimden bıktım usandım artık.. Herkese gülümsemek söküp atamadığım bişey ama bunu dengelemeye çalışıyorum.. Bide yeni bir ortama girince heyecanlanıp saçmalamalarım da beni tüketti yıprattı epey ve bundan sonra yeniliklere karşı sakin ve suskun kalmayı tercih ediyorum, hiçbir ortamda konuşup ortam yapmayı, insanları konuşturmayı üzerime almayacağım. kendimi ifade etme sorunum var benim bu yüzden bundan da vazgeçiyorum.. Evet etmeyeceğim arkadaş.. Dikkat çeken bir çok yönüm var ve bu yüzden kendimi baskı altında hissedip, kendimi konuşmak zorunda hissediyordum ama artık susmanın bana daha çok değer kattığını yani beni ben yaptığını gördüm ki gerçek ben az konuşan çok susan biri aslında. Böylece gördüm ki asıl ben susan ben, asıl ben çoğu zaman konuşmanın gereksiz olduğuna inanan bir ben.. İnsanın yirmi altı yaşında hala kendini tanıyamamış olması acı ve bedeller ödetmesi daha da acı.. Yapacak şey dualara sığınmak ve susmak ve gerekmedikçe de konuşmamak dahası çok yüzeysel konuşmak gerektiğinde ki benim gibi hayatı ciddiye alan, insanlara fazla değer veren bir yapıya sahipseniz yüzeysel ve basit davranmayı öğrenmek gibi kontrollu bir davranış biçimini öğrenmek en büyük ödeviniz olabiliyor, değilse bedelleri hayatınızı çok zorlaştırıp kaldıramayacağınız ruh hallerine sürükleyebiliyor sizi.. Yani derinliği kendime yüzeyselliği hakeden dünya ehline sunmam gerekmiş, yeniden anlıyorum bunu.. Benim derinliğimden kime ne ki.. Kimse beni olduğum gibi tanımak zorunda değil.. Kötü insan olmak değil ama gereksiz manevi yükler altına girmemek için kimseye içini göstermemek kısaca böylesi bir dürüstlükten vazgeçmek ödevimiz oldu.. Kolay gelsin Allah bizimle olsun çünkü niyetleri bilen bir tek O..