Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Ocak 2011 Salı

uzun süreden sonra..

Yazmayı seviyorum ama bazen kilitleniyorum.Hiçbirşey yazmak yada yazmanın dışında hayata dair hiçbirşey yapmak bile istemez ya insan öyle zamanlarım oluyor benim de..İç hesaplaşmalar ve dış savaşlar derken insan çözünürlüklerini aştığı zaman belli bir karara erişiyor.Ben de iç ve dıştaki kimyasal tepkimeler sonucu karara ulaştıkça yazıyorum ya da vazgeçiyorum..Şu ara yeni bir dönemi kapatmanın heyecanı içerisindeyim.Üniversitemin son güz yılındayım inşallah..Henüz sınav sonuçlarının açıklanma arefesinde olduğum için heyecan daha bi dorukta ve endişeler beraberinde tabii..Ne olacak bitecek mi sorunsuzca diye içten içe düşünmekteyim.Artık eskisinden daha güçlü biri olmaya başladım sanıyorum.Olması gereken de bu aslında ama bazılarımız yaş geçtikçe zaman aşımına uğradığımızı da düşünüyor..Bu da var ama kişiden kişiye ve yaşanılandan yaşanılana değişiyor..
Zaman geçerken düşündüklerimden bazılarını yazmak istiyorum.Düşünüyorum da zamanı yada şu küçük ömrü harcarken ne kadar kazanabiliyoruz acaba?Kaçımız hayatı gerçekten hakkını vererek yaşıyor?Hangimiz hakkı olan duyguların ve hakkı olan yaşama faaaliyetlerinin varlığının idrakinde ve idaresindeyiz??Yapamadığım fakat yapmak istediğim güzelliklerin çoğu için üzülüyorum elimde olmadan..Sonra hayatın hala devam ettiğini görüp yeniden başlıyorum telkinlerime..Bu bana verilmiş bi hayattır her nekadar pek çok dış faktörlerin benim hayatım üzerinde etkisi olsa da bu benim hayat ağacım,içimden gelen..Sağlıklı yaşamak için sağlıklı düşünmek gerek..Bu yüzden insanın bol bol beyin jimnastiği yapması şart..Neler yapabilirim bunun için düşünüyorum..Temiz hava şart öncelikle..Ama sadece oksijenden bahsetmiyorum; bulunduğumuz içsel ve dışsal ortamlardaki temiz havayı kastediyorum..Yaşam gücü sağlıklı bir beyinden geçiyor öncelikle diye düşünüyorum.Çünkü insanı yöneten temel organ beyindir..Beynimizle algıladığımız herşeyi hissedebilir ruhumuz ve kalbimizle yaşama sarılırız..Ama beynin lider olduğunu düşünüyorum en azından sağlıklı bir bedende..Burada bir atasözünü de hatırlatmadan geçemeyeceğim ; sağlam kafa sağlam vücutta bulunur..
Evet beyin jimnastiği olarak ilk koşul temiz hava demiştim.Şimdi diğer önemli bir durumu belirteyim bu da muhakkak kitap okumaktan geçiyor..Ne kadar kitap okursak o kadar çok çeşitli düşünce bahçesi oluşturabilirz kendimize..İnsan düşünen demek değil midir?Düşünmek için de bi fabrikaya hammadde göndermeliyiz ki ürün elde edelim hesabı okumalıyız diye düşünüyorum..Algılarımız,fikirlerimiz iç dnyamız olabildiğince geniş ve ferah olmalı,kucaklayıcı olmalı fakat bunun yanısıra mantık,bilinç ve yargılama süzgeçlerimiz de açık olmalıdır..Ancak bu şekilde hayatın tadını çıkartmak mümkün olabilir kanısındayım..Tabii bu beyin egsersizlerine;sinema müzik,sanat,kültürel ve sosyal faaliyetler,spor gibi pek çok şey katılabilir..Yeter ki baktığımız ve değer verdiğimiz,yaşadığımız şeylere dikkat edelim..Küçük bir çocuk gibi belki de soralım kendimize 'bu nedir,nedendir?'  Yoksa sebebi olmayan gereksizlikler için de kaybetmemiz ve kaybolmamız söz konusu bile olamaz..

2 yorum:

StummScream dedi ki...

Kitap okumak bence bir beyin jimnastiği değildir.

Önemli olan temiz hava ve farklı mekanlarda bulunmaktır. Bununla birlikte bütün algı mekanizmanı kullanıp düşündüğün şeyler beyin jimnastiğidir.


Yalnız blogun yazı kısımı çok dar biraz daha genişletsen çok daha rahat okunucak =)

Simyacı* dedi ki...

Teşekkür ederim yorumun için StummScream,
kitap okumak beyin jimnastiği olabiliyor kimi zaman eğer beynin algı mekanizmasını zorluyorsa:)Temiz hava ve mekanların etkisi tartışılmaz kabul ediyorum =))